Adelina ve kız kardeşi Hançer tarafından şehirden sürülünce yeni şehirlerde kendilerine yandaş toplamaya başlıyorlar. İlk kapısını çaldıkları isim, ilk kitaptan adını duyduğumuz Afsuni. Öyle bir yeteneği var ki, intikam yolunda Adelina nın çok işine yarayacak. Lakin onu bulmak ve ikna etmek gerekli. Adelina adını duyurmak ve taraf toplamak için isteksizce yaptığı plan sınırlarını zorlasa da, istediğini alıyor. Tüm halk onun adını fısıldıyor; Beyaz Kurt...
Bu arada ilk kitabın sonunda tanıdığımız ve Hançerin destekçisi olan kraliçe Maeve, prensin ölümüyle yeni planını devreye sokuyor. Ama Adelina'nın tesadüfen bu planı duyduğundan habersiz. Adelina da bir plan yapıyor. Planlar üzerine planlar yapılıyor ama hiç kimse ulaşmak istedikleri amacın onlara mutluluk getireceğinden emin değil.
Teren ise Kraliçesine karşı gelmek adina, şehirden sürdüğü tüm malfettolardan kurtulmak niyetinde. Ama geçmişten gelen birinin kraliçeyle arasına girmesinden korkuyor. Çatırtılar duyulmaya başladığında diğerine ilk olarak kim sırtını dönecek?
Adelina'nın kafasındaki fısıltılar daha merhametsiz ve acımasız bir hal almaya başlıyor.
Gayet akıcı bir kitaptı. Kraliçe Maeve den hoşlanıp hoşlanmadığım konusunda kararsızım. Ne istediğini bilen biri olmasını takdir etsem de, pek güvenilir biri olduğunu düşünmüyorum. Aslında kitap baştan sona nefret, öfke ve acı kaynıyor. Benim için yorucu bir seriydi. Sevebildiğim tek karakter Afsuni oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)