Yılın ikinci kitabı;
Kızımız Lynn'ın annesiyle beraber yaşadığı çiftlik evindeki en büyük görevi, tek su kaynakları olan göleti korumaktır. Dünya da temiz su bulmak neredeyse imkansız hale geldiğinden, göleti korumak hayati önem taşır. Lynn annesinin sert eğitimiyle yetiştiğinden göleti korumak adına pek çok istilacıyı gözünü kırpmadan vurmuştur. Yaşadıkları yeri korumak için sürekli çatıda nöbet tutarak etrafı gözetlerler. Ve kendilerine en yakın evde yaşayan kişi Stebbs, ancak dürbünle görülebilecek uzaklıktadır. Onunla bile yıllardır görüşmemişlerdir. Ancak evlerine saldıran adamların çoğunu öldürseler bile, tehlike geçmemiştir. Lynn in annesi yaşadıkları evi terk etme niyetindedir. Lakin işler istediği gibi gitmez.
Tek başına kalan Lynn, en yakın komşusuyla iletişime geçmesiyle hayati bir anda kalabalıklaşmaya başlar. Annesinin sert ama hayatta kalmaya yönelik eğitimine ters düşen ve tanımadığı duygular Lynn in kafasını karıştırmaya başlar. Ha bir de dere kenarında konaklamaya başlayan yabancılar...
Kitap sakin ama doyurucu bir gidişata sahip. Sakin dediysem karakterler az olduğundan insanı yormuyor ama aksiyonu hiç eksik olmuyor. Ben çok sevdim.
Beni rahatsız eden ise yıllarca soyutlanmış bir yaşam süren ve hayati boyunca muhatap olduğu insan sayısı ikiyi geçmeyen Lynn in yabancılara çok çabuk alışmasıydı. Devam kitabı var ama kitap tek kitapmış gibi bitti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)