Yılın ilk kitabını bitirdim, haydi bakalım:
Bayview Lisesinde bir pazartesi günü cezaya kalan beş öğrenci, hayatlarının tamamen değişmek üzere olduğundan habersizdir.
Simon, okul dedikodularını yayınladığı bir uygulama yazıp, yöneten ve doğru şeyleri söylese bile pek çok kişinin öfkesini üzerine çekmiş bir liselidir.
Simonla birlikte; beyzbol oynayan ve çok iyi bir sol atıcı olan Coper, okulun güzel ve sevimli kızı Abby, Yale e başvurmak üzere olan okulun en zekisi Bronwyn ve son olarak okulun serserisi Nate in çantasından çıkan telefonlar nedeniyle cezaya kalır.
Bu birbiriyle alakasız beşlimiz ceza için toplandıklarında Simon, su içtiği bardağın içine koyulan fıstık yağından alerjik reaksiyon göstererek ölür. Kalan dörtlümüz fazlasıyla masum görünseler bile hepsinin sakladığı sırları vardır ve onlar bunu farketmese bile Simon ın bütün sırlardan haberi vardır. Suç bu dörtlümüze kalır çünkü hepsinin nedeni var.
Kitap ilerledikçe her karakterin sırları birer birer ortaya çıkıyor ve bu sayede sürekli şüpheli değişiyor. Açıkçası karakterleri fazla ergen bulsam da, kurgu çok iyiydi. Evet, anlatan kişinin sürekli değişmesi yorucu oluyor ama merakınızı sürekli canlı tutuyor. Kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz.
Alakasız olacak belki ama demeden geçemiyeceğim; Nate karakterini okurken gözümde sürekli Nowhere Boy dizisindeki Felix geldi. Çok bir benzerlikleri yok ama o da kadrodaki asi karakterdi. :)
Spoiler
Bir ara katilin Bronwyn nin kardeşi olduğunu düşündüm.Hatta bundan neredeyse emindim. Nedenini oturtamasam bile yetenekleri bu işi yapabilmesi için yeterliydi. Sonra planların sahibini öğrenince bu kez Simon in sadece dikkat çekmek için show yapmak istediğini ve bunu bilen birinin iğneleri saklayarak onun ölümüne neden olduğunu düşündüm. Kitap beni yordu.Davayla ben uğraşmış kadar oldum. Ama sürekli şüphelinin değişmesi insanın merakını canlı tutuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)