İkinci kitabın finalinde Feyre nin yaptığı fedakarlık belki gerekliydi ama benim hiç hoşuma gitmedi. Numaradan Tamline dönmüş bile olsa ablalarını tehlikeye attığı için ona karşı öfkeli davranmasını bekliyorum. Bakalım Bahar Sarayıyla nasıl başa çıkacak?
Kızımız bir zamanlar sevdiği ama artık düşmanı olan Bahar Sarayında casusluk yapmak için mükemmel bir şekilde rol yapmalı. Ne kadar güçlü olduğunu gizleyip, Tamlin ve Hybern Kralının savaş planlarını öğrenmeli. Gece Sarayı hakkında sorulara yarı doğru yarı yalanlarla dolu cevaplar veren kızımız Tamlini kendine inandırmış durumda ama Lucien hala tetikte. Peri Kralının elçisi olarak iki yeğeni ve Julian, ölümlüler ve perileri ayıran duvardaki çatlakları incelemek ve nasıl yıkılacağı konusunda plan yapmak için kızımızın da bulunduğu Bahar Sarayına geliyor. Kızımız bu durumdan olabildiğince faydalanıp bilgi edinme derdinde. Gündönümü ayini sırasında Ianthe yi kullanarak oynadığı oyun zekiceydi. Artık o milletin gözünde sadece Lanetkıran değil Kutsanmış da. Tamlin ve sarayı üzerinde öyle oyunlar oynuyor ki, onları birbirine düşürüp, hata yapmalarını sağlayıp onları suçluluk duygusuyla boğulmalarını sağlıyor.
Ortalığı karıştırdıktan sonra Gece Sarayına dönmek için Lucienle zorlu bir yolculuğa çıkıyorlar. Sonunda sevdiklerine ve artık birer peri olan ablalarına kavuşuyor ama Elain kendini dış dünyaya kapatmış ve yeni benliğini kabul edememiş durumda.
Ekip Hybern Kralının diğer ülkelerden müttefik topladığını öğrenince bu durumu engellemek için biraz ortalığı karıştırıyorlar. Artık diğer Lordlara haber yollayıp bir toplantı yapmanın zamanı geldi. Bu ülkenin kaderini belirleyecek savaşta kimlerin ekibimizi destekleyeceğini görmek için iyi bir fırsat. Nesta ve Elain in tam olarak neye dönüştüğü gizemi yavaş yavaş çözülmeye başlarken, geri püskürtülen sürpriz saldırılar ve Hybern Kralının Yaz Sarayına saldırması sonucu aksiyon hiç eksik olmuyor. Tabii ki yardıma koşuyorlar.
Peri Lordlarının savaş toplantısına Tamlin in de sürpriz yaparak gelmesi ortalığı biraz karıştırıyor lakin saflar sonunda belli oluyor. Hybern Kralı kurnaz, farklı bölgelere yolladığı birlikler ile ekibimizin oluşturduğu farklı Lordlara bağlı yamalı orduyu bir hayli yoruyorlar.
Yeryüzünde isimleri unutulmuş tehlikeli canavarlarla anlaşmalar, gizli baskınlar, kurtarma operasyonları, Dokumacıya yem edilen kurbanlar, kalp kırıkları, sırlar, düşman görünüp dost olanlar, dost olup düşman görünenlerle yoğun ve aksiyonu bitmeyen bir kitaptı.
Yazar Lucien i de harcayacak diye düşündüm. Çünkü çok uzun süre ortadan kayboldu. Feyre nin babası finale yakın sürpriz yumurta gibi ortaya çıkınca çok duygulandım. Amren in ihanet etmeyeceğini biliyordum. Kitap tam olarak bir seri finali yapar gibi bitti. Buradan sonra hikayenin nerelere uzanabileceği konusunda hiçbir fikrim yok.
Şimdi bir araştırdım ve dördüncü kitabın kısa bir ara kitap olduğunu ve beşinci kitabın ise Feyre nin ablası Nesta ile ilgili olduğunu gördüm. Teknik olarak bu kitap serinin finaliydi ve güzel bitti. Seri hakkında söyle bir fikirlerimi toparlayacak olursam; ilk kitap eleştirilebilecek çok fazla soruna sahipti.İkinci kitap daha iyiydi ama üçüncü kitabı cidden beğendim. Karakterin neredeyse hepsinin bir görevi vardı. Seri daha uzundu diye aklımda kalmış sanırım Cam Şato serisiyle karıştırdım. O serinin de ilk dört kitabını bitirmiştim. Sanırım beşinciye başlamıştım. O seriyi de bir ara tamamlayayım.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)