29 Aralık 2021 Çarşamba

Zoo (Dizi Tanıtım ve Yorum)

 

''Asırlar boyunca insanoğlu baskın tür oldu. Hayvanları evcilleştirdik, bir yerlere kapattık ve eğlencesine öldürdük. Ama tüm dünyada hayvanlar artık bu yaptıklarımıza isyan etmeye sonunda karşılık vermeye karar verirlerse ne olurdu?''

Dünya çapında hayvan saldırıları artarken bunu ilk fark edenler Afrika da safari gezisi düzenleyenlerden biridir. Çünkü yakınlarındaki bir grup saldırıya uğrar ve daha da önemlisi; babası ''uyuşmayan göz teorisi''yle iddia ettiklerinden dolayı bilim dünyası tarafından dışlanmış bir bilim adamıdır. Bu çılgın bilim adamının iddiasına göre hayvanlar bir gün insanoğluna itaat etmeyi bırakacak ve ipleri ellerine alacaktır. Bu evrim gerçekleştiğinden hayvanların gözleri birbirinden farklı gözükecektir. Babasının bu çılgın iddialarını bugüne kadar delice bulsa da gördüklerinden sonra artık bazı şeyler inkar edilemez duruma gelir.

Başka bir yerde bir ilaç şirketinin ardındaki karanlık işleri gün yüzüne çıkarmaya çalışan bir gazeteci ve bir patolog hayvanlardaki değişimi fark eder. Safari faciasından sağ kurtulan bir ajan, benzer olayları araştırmak üzere görevlendirilir. Safari gezileri düzenleyen bir adam, bir hayvan davranışları uzmanı, bir patolog, bir gazeteci ve bir ajan.

Dünya çapında satış yapan bir şirketin kullandığı gizli bir maddenin bu mutasyona sebep olduğunu düşünüyorlar ama bu ispatlaması güç bir teori.

Dizi, James Patterson ve Michael Ledwidge tarafından Eylül 2012'de yayınlanan ve İçgüdü adıyla çevrilen bir bilim kurgu gerilim romanından uyarlanmış. Dizinin ilk sezonunu daha önce de izlediğimi hatırlıyorum yarım yamalak. Konu çok güzel ve ilgi çekici. Ama kurgu için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Karakterlerin her konuda fikirleri olması, her konuda uzman olmaları bir kere başlı başına bir sorun. Sürekli bir koşuşturmaca var ama her planları ellerinde patlıyor. Ele avuca gelir hiçbir şey yapamadılar üç sezon boyunca. Yine ilk iki sezon izlenebilir bir seviyedeydi. İkinci sezonun sonunda aradıkları şeyi bulmak için bir adaya gitmeye karar veriyorlar. Üçüncü sezonda ise olayın üzerinden on yıl geçmiş, herkes bir tarafa dağılmış. Arada olanları bölük pörçük ekmek kırıntısı misali verdiler. Hele üçüncü sezon finali o denli saçmaydı ki! Dizi sezon finali gibi final yaptı resmen.





(Gifler alıntıdır)

11 yorum:

  1. Konusu ilgi çekiciymiş, felaket senaryolarını severim :D Hayvanlar gerçekten de kontrolü ele alsalar hakknızdır der kenara çekilirimdim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cidden çok hoş bir konu. Ben de severim bu tarz konuları. İnsanlığın vahşeti, vahşi hayvanları bile utandirir oldu maalesef. :(

      Sil
  2. Hmm pek etkilenmesem de belki bir iki bölüm izler ona göre şans veririm, teşekkürler tanıtım için:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konusu gerçekten merak uyandırıcı. Keşke kurguyu biraz daha sağlam işleselermiş. Belki beğenirsin. Keyifli seyirler. :)

      Sil
  3. Güzelim konuyu harcamışlar. Bazı diziler insanı çok zorluyor. :)

    YanıtlaSil
  4. hımms hiç duymadıım ama james patterson çok okudum ve uyarlamalarını izledim, iyi gerilimci tabii :) konu güzel ama demekki zayıf diziii, izlemeyebilirim herhaldee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. James Patterson okumadım daha önce. ama uyarlamalarına rastlamış olabilirim. Bu dizi kitapla ne kadar uyumlu bilmiyorum ama kurgusunu beğenmedim.

      Sil
  5. Kediler ele geçirebilir dünyayı :)
    Belki de gecirmislerdir coktan :)

    YanıtlaSil
  6. Konusu ilgi çekici ama yeterince iyi anlatamamış sanırım. Böyle yapımlara üzülüyorum. Konunun hakkını verebilse efsane olabilecekken vasat bir yapım olarak kalıyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ya. Biraz daha özen gösterseler çok seveceğim bir dizi olabilirdi. Hakkımı yemişler gibi hissettiriyor. :)

      Sil

Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...