Adalet olmadan, barış olmaz...
Düzen olmadan, refah olmaz;
Quincy, yedi yaşında her genç gibi bir teste giriyor. Test sonucu pozitif çıkınca, potansiyel virüs taşıyıcısı olduğu anlaşılıyor ve şehrin alt tabakasının yaşadığı yere gönderiliyor. Bir safkan olan Quincy, burada daha önce yaşamadığı zorluklarla karşılaşacak.
Bir virüsün, neredeyse insanların tamamını yok ettiği bir gelecekte, dış dünya ile bağlantısını kesmiş bir şehir hala ayaktadır. Bu şehrimizin adı, Oasis.
Aradan on yıl geçiyor. Üç ayda bir seçilen altı kişi, tedavi çalışmaları için kullanılıyor yıllardır. Kobay olarak kullanılan hiç kimse canlı geri dönmüyor. Ve Quincy, buraya gelişinin onuncu yılında bu altı kişiden biri olarak seçiliyor.
Aaron ile dış mıntıkanın kendi güvenlik görevlilerini eğitmek için geldiğinde tanışıyorlar. O bir safkan, Quincy ise bir Durağan. Dış mıntıkada gizli mesajlar ortalıkta gezerken Quincy, labaratuvar faresi olmaktan kaçabileceğini fark ediyor. Sevdiği tek kişinin ihaneti bir yandan yaşama sevincini elinden alırken, bir yandan içini intikam ateşiyle dolduruyor. Oasis de öğrendiklerinin yalan olduğunu öğrenip ölümün kıyısından döndüğünde, yaşadıklarının etkisinden kurtulması kolay olmayacak. Ancak artık bir amacı var. İçindeki savaşçı artık zincirlerini koparmak istiyor.
Dış mekanda yaşadığu on yılın ona öğrettiği en önemli ders, hayatta kalmak istiyorsa kimseyi kendine yaklaştırmaması gerektiğidir. Çünkü ikinci bir kişiyi koruma ihtiyacı ölümüne neden olabilir. Ancak özgürlüğün yaşattığı zor zamanlar ona bir yere ait olmanın nasıl bir şey olabileceğini sorgulatıyor. Herkesin sırları var. Bazılarının geçmişi kanlı cesetlerle dolu.
Anlatımını beğendim. Ama konusu fazlasıyla tanıdık. Hayatta kalan son grup, yasaklar, kuralları çiğneyen ya da çiğnemeye sevk edilen baş karakter, öğrendiği tüm gerçeklerin yalan olduğunu öğrenişi, savaş çanları... Çok klasik. Bana fazlasıyla Deliryum serisini hatırlattı. Hatta izole edilmiş bir şehir konusuyla bir bakımdan Uyumsuz a da benziyor. Baş karakterin yaşadığı bunalımları güzel anlatmış yazar. Ama konunun özgün olmadığını bir kez daha söyleyeyim.
Aayy Bay güzel sözler çıkarmışsın ellerine sağlık. Okunası bir kitap gibi böyle tarzda kitaplar çok ilgimi çekiyor 😍😍😍
YanıtlaSilOkuması kolay ve akıcı. Malesef benzer konuları olan çok fazla distopya okudum. O nedenle biraz üzdü. Ama dediğin gibi alıntılar güzel. Kitabın beğendiğim en güzel yanı, alıntılar. 😄
SilEvet malesef ki, baştan sona klasik distopya türü.Hir bir özgünlük yok. 😔
YanıtlaSil