Sunshine, annesinin yeni işi sebebiyle, en yakın arkadaşı Ashley ı ve yaşadığı yeri ardında bırakıp, küçük bir kasabaya taşındığında henüz yeni onaltı yaşına girmişti. Vintage mağazalarından alışveriş yapmayı, çektiği fotoğrafları kendi yıkamayı, evlatlık olsa bile annesiyle arasındaki diğer ergenlere nazaran farklı olan bağı seven, pek fazla arkadaşa ihtiyaç duymayan biri.
Yeni taşındıkları evi bir türlü sevemeyen Sunshine, geceleri üst kattan gelen zıplama ve koşuşturma sesleri duymaya başlar. Annesini bir türlü buna inandıramaz. Evde sürekli garip şeyler olması işleri pekte kolaylaştırmaz elbette.. Raflara dizdiği oyuncakların yer değiştirmesi, kutu oyunlarının açılıp oynamaya hazır halde kendisini bekliyor olması, duyduğu çocuk kahkahalari evi daha da ürkütücü hale getirir. Kızımız annesine olan biteni anlatıp ikna etmeye çalışırken annesinin zamanla değiştiğini, aralarındaki iletişimin kopmaya başladığını farkeder.
Bu ürkütücü konu hakkında konusabileceği kimse yoktur ve bu sırada okulda Nolan adında bir öğrenci ile tanışır. Sonrası ise çok daha ürkütücü ve merak uyandırıcı.
Kitapta ara ara, kim olduğunu bilmediğimiz birinin Sunshine ı takip etmesini ve onun gözünden Sunshine ı okuyoruz. Bu da bir hayli merak uyandırıcı.
Gerçekten ne kadar ürksem de kitabı elimden birakamadim. Bu kitabın devamı yazılmalı. Çünkü Sunshine in yeni tanıştığı bu dünya hakkında yeterince bilgi edinemedik. Sonunda akıl hocasıyla böyle bir bağlantı olacağını az çok tahmin etmiştim ama beni bu kadar merakta bırakacağını düşünmemiştim.
Goodreads den baktım ikinci ve üçüncü kitabı varmış. Burdan yabancı yayınlarının kulaklarını çınlatiyorum, umarım yakın zamanda çevirirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)