Kızımız, bir erkek sanatçının stilisti olarak bir eğlence şirketinde işe başlıyor. İşinin ilk günü şirketten pek çok şarkıcı, oyuncunun bulunduğu bir uçakla yurt dışına gidecekken uçak havada arızalanıp suya çakılıyor. Bundan sonra kazadan sağ kurtulan dokuz kişinin hayatta kalmak için gösterdikleri çaba, birbirlerini bulma ve adadan kurtulma maceralarını izliyoruz.
Ama hikaye bu şekilde anlatılmıyor. Kazadan 3-4 ay sonra stilist kızımız canlı bir şekilde bulunuyor ve ülkeye geri dönüyor. Lakin büyük bir sorun var. Kazadan sonrasını hatırlamakta zorlanıyor. Kaybolanlar ünlü olunca bütün gözler kızımızın üzerinde toplanıyor. Olayı araştırmak için kurulan ekip kızımızı sorgularken yavaş yavaş hatıralar geri dönüyor. Kızımız hatırladıkça biz de adada neler olduğunu öğreniyoruz.
Kısa zaman sonra kaybolanlardan birinin cesedi bulunuyor. Ama görünüşe göre öldürülmüş. Cesedi bulunan kızın abisi ise bir savcı. Varını yoğunu kardeşini öldüreni bulmak için harcıyor. Kızımız her şeyi hatırladığı sırada hayatta kalan biri daha ortaya çıkıyor. Kızımızın, adada üç kişiyi öldürdüğünü bildiği kişi canlı olarak geri dönüyor. Olayı araştırmak için kurulan ekip 180 derece dönüş yapıp kızımızın katil olduğunu iddia ettiği kişinin yanında durmayı tercih ediyorlar. Sonuçta o bir ünlü. Kızımızın iddialarını ortaya atarlarsa davanın kısa sürede kapanması mümkün olmayacak.
Kızımız adada kendisiyle bulunan ve öldürülen kızın abisi olan savcıyla birlikte gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Adadan daha fazla kişi kurtulduğunu zamanla öğreniyoruz lakin onların konuşmasını istemeyenlerin sayısı bir hayli fazla. Kızımız kurtulduğunu sanırken hayatı adadakinden daha tehlikeli bir hal alıyor. Bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan stilistliğini yaptığı ve adada birbirlerine sürekli destek oldukları ünlü oğlumuzu bulmak için elinden geleni yapıyor. Aylarını birlikte geçirdiği insanların kendisine bu kadar kolay ihanet ettiklerini görmek kızımızı yıksa da o gerçekleri ortaya çıkarmakta ve masumlara atılan iftiraları temizlemekte kararlı.
Dizi konu itibari ile güzel ama kurgudaki bir kaç şey yüzünden düşündüğüm kadar beni kendine bağlayamadı. Bir kere o ne saçma toz pembe bir finaldi öyle. Tüm ciddiyetini kaybetti dizi sanki. Tamam komedi unsurları bol miktarda var dizide ama böyle bir final istemezdim.
Kızımız tek başınayken, katilin geri dönmesi sonrası kızımızın çaresizliğini sonuna kadar hissettim. Ve diziye bir kaç gün ara verdim. Aslında kötü bir dizi değil ama beni rahatsız eden bir şey var. Karakterlerde yaşadıkları olaylar sonrasında olması gereken korku, endişe gibi psikolojik sorunları bulamadığım için beni yeterince etkileyemedi.
Hımm o zaman ben bunu pas geçiyorum.
YanıtlaSilPotansiyeli olan bir konuyu harcamışlar. :)
SilKonusu ve oyuncuları güzel bir diziydi. İzlerken bana Lost diye bir dizi vardı onu anımsatmıştı.
YanıtlaSilKonu ilgi çekici olsa da karakter gelişimini yetersiz buldum. :)
Sileveet konu iyimiş ama demekkiii sıkıcı :)
YanıtlaSilSıkıcı değil de tutarsız diyelim. :)
Sil