Bir Covid 19 Macerası

Her şey kardeşimin maskeli de olsa kısa süre görüştüğü kişinin temaslı olabileceğini duymamızla başladı. (Kapalı bir alanda 15 dknın bulaşması için yeterli olduğunu daha sonra öğrendik) Biz bunu bir gün sonra temaslı kişiden değil, başkalarından duyduk.  Kendisi hala inatla hiçbir şeyi olmadığını söylese de -ki sonrasında testleri pozitif çıktı- kardeşim kendini odasına kapattı ve evde karantinaya aldı. Biz de evde maske ile dolaşmaya başladık. Babam camiye gitmeyi bıraktı ve şeker hastalığı olması nedeniyle onun da odasını ayırdık. Sürekli kapı kolları, düğmeler silindi, maskeler takıldı, hijyene dikkat edildi ama dört gün sonra babam ateşlenmeye başladı. Soğuk algınlığı için ilaç verdik, güzelce terledi ve toparlandı biraz.

 Ardından o gece kardeşim ve ben de ateşlendik. Ertesi gün hemen test yaptırmaya gittik akşama pozitif sonuçları çıktı. Test yaptırmak sosyal medyada abartıldığını gibi zor değil. İncecik bir çubuğu önce ağzınıza sonrada burnunuza sokuyorlar. Ben o videoları görünce kesin kusarım felan diyordum. Ama burnuma sokunca biraz tepki vermek haricinde bir zorluğu olmadı benim için.

 Testten sonraki günlerde annem ara ara ateşlenmeye başladı. Biz de hala ara ara ateşleniyorduk. Kaşlarımızı oynatmak istemeyeceğiniz yoğunlukta baş ağrısı başladı. Ardından eklem ağrıları... Benim bacaklarıma, kollarıma ve belime ara ara ağrı vuruyordu. İştah kesintisi başladı.

 Test yaptırdığımız günün ertesi günü her birimizi tek tek aradılar. Adres teyidi yaptılar. Temaslıları sordular. İlaç getireceklerini söylediler. İlaçlar geldi (kullanım talimatları ile bir kutu ilaç veriyorlar. İlk gün on iki saat arayla sekizer tane içilmesi gerekiyor. Geriye kalan dört gün üçer tane. Toplam beş günlük)  ama ortada ne fikirler dönüyor, sormayın. Biz içme taraftarıyız ama her gelen telefonla teoriler ortalıkta uçuşuyor. Herkes doktor kesiliyor.

 Teyzem kalp hastası , büyük bir ameliyat geçirdi yıllar önce. Hastalığından dolayı iki aşısını da öncelik verdikleri için erkenden oldu. Ailecek Korona olduklarında biz onun sağlığından endişe ediyorduk. İlaçlarını içip hafif bir şekilde atlattı Allah'a şükür. Ama eniştem... Kendisi şimdiye kadar pek hasta olmadığı için kolay atlatır diye düşünüyorduk. Hap içmeyi bile beceremiyor. Gelen ilaçları doğru şekilde içememiş. İlk başlarda çok kolay atlatır gibi geliyordu ama sonradan iki hafta hastaneye yatmak zorunda kaldı. 

Teorilere kulakları tıkayıp ilaçları içeceğiz. Bir sorun var; babam şeker hastası, doktoruna sorup öyle içsin dedik ama ilaçlar hafta sonu geldi. Doktor olan kuzenimi aradık. Kendisi Covid bölümünde görevlendirilmiş. O da şeker hastalığı konusunda uzman bir arkadaşı ile görüştü ve mutlaka içmesini söyledi. Çok ağır gelmesin diye ikiye bölebileceğini söyledi. Dört tane içip, yarım saat-bir saat sonra diğer dördünü içmesine karar verdik.

 İlaçların geldiği gün, biz henüz ilaçlara başlamadan annem ve bende ishal başladı. Ardından kendimi çok daha iyi hissettiğimi söylemeliyim.(en azından bir kaç saat için) Akşam çorbalarımızı içtik. Kan sulandırıcı ve mide koruyucunun ardından tavsiye edildiği şekilde sekiz tane içmeye karar verdik. Bol su tüketimi ve dikkatli bir beslenme şekliyle tedaviye devam ettik. 

Her gün (3-4 gün boyunca) arayıp durumumuzu sordular. Ateş 38 i geçerse ve öksürük çok fazla artarsa 112 yi aramamızı söylediler. Ve hepimiz hasta olsak bile odalarınızı ayırmamızı, evde maske ile dolanmamızı söylediler.

İştah kesintisi olabiliyor. Bu durumlarda yemek yemek için kendinizi zorlamak çok zor bir durum. Ama bu tür rahatsızlıklar kesintisiz devam etmiyor. Kendinizi biraz dahi iyi hissettiğiniz an bol su tüketmeli ve yemek yemelisiniz. 

Hastalığın olağan bir süreci yok. Öncelikle bunu bilin. İki gün hiçbir şeyiniz olmasa bile ardından yataklara düşebiliyorsunuz. 36 saat ateşlenmeyince iyileşiyorum diye düşünmüştüm ama bir sonraki gece ateşten dolayı kabus gibiydi. 

Bir de şu var. Kendimi iyi hissederken ateşimi ölçtüğümde 37.6 çıkıyorken, ateşlenince 36.3 çıkabiliyor.

Bazı zamanlarda çenemi açıp kapatmak için bile derman bulamazken, kendimi iyi hissettiğim anlarda (genelde güzelce terledikten sonra daha iyi hissettim) hemen duş aldım.

İlk ateşlenmeden 5-6 gün sonra gün boyu süren mide bulantısı oldu bende. Hiçbir şey yiyemedim.Mide bulantısı için ağızda karanfil bekletmemizi tavsiye ettiler.

Babamın öksürüğü çok fazla olduğu için kandaki oksijen oranını ölçen oximeter aldık. Sonrasında tekrar doktora gitti. Bir kaç ilaç ve kan sulandırıcı iğne verdiler. Allah'a şükür ciğerlerine inmemiş.

Son bir kaç senedir evden eksik olmayan keçi boynuzu pekmezi ve zencefilli ballı karışımlar ile destekledik. Bir de d ve c vitamini tükettik. Evi sürekli havalandırdık.

Nefes darlığı için yüz üstü yatmayı tavsiye ediyorlar.

Hayat Eve Sığar programını telefonunuza indirip, karantina sürecini takip edebilirsiniz.

Kuşburnu, kış çayı (kuşburnu,elma, ıhlamur...), kekik çayı özellikle evde bulundurun ve ara ara tüketin.

Sağ olsunlar aile dostları sayesinde yemek yapma derdimiz olmadı hiç. Zaten yakın akrabalarımız var etrafımızda. Yine de aile dostlarımızdan biri, bir buçuk saatlik araba mesafesinden iki torba dolusu yiyecek getirdi. İnsan böyle anlarda duygulanıyor. Biri kekik getirdi, bir diğeri kelle paça çorbası siparişi vermiş bizim için.

Bütün bunlara rağmen hastalığı hafif atlatmış sayıyorum kendimi. Rabbim beterinden korusun. Siz de kendinize ve sevdiklerinize dikkat edin. Bu hastalığın kolayı yok. 

İyileştikten sonra kendimi ödüllendirmek için paraya kıydım ve Hava Uyanıyor serisinin eksik olan üçüncü kitabını (Toprağın Sonu) alarak seriyi tamamladım.

 

Kendimi iyi hissettiğim anlarda kitap okumayı gözüm kesmedi. Bir şeyler izleyeyim dedim. Birthcare Center dizisini seçtim izlenecekler listesinden. İki bölüm ancak izledim. Beklediğim gibi komik değil daha çok gerilim ve stres doluydu. Absürt bir tarzı var. Hamilelerin izlemesini kesinlikle tavsiye ETMİYORUM.  Fazlasıyla sizi strese sokabilir. Belki daha sonra devam ederim.

Ardından Tiny World belgeseline başladım ve bayıldım. Renkleri, kurgusu ve bahsettiği minik hayvanlar ile gönlüme taht kurdu. Gelin görün ki, yatmadan bir kaç bölüm izleyip gece ateşlenince sabaha kadar minik böcekler ile uğraşıyorsunuz rüyalarınızda.  (Aşağıda fil faresi ve eşine kur yapmak için dans eden bir örümcek)