Sayfalar

1 Mayıs 2023 Pazartesi

Call It Love (Dizi Tanıtım ve Yorum)

Kızımız, bankada çalışan ablası ve polis memuru olmak için uğraşan erkek kardeşiyle birlikte yaşıyor. Sivri dili ve küstahlığıyla çevresinde kimseyi barındırmayan kızımızın tek yakın arkadaşı liseden beri tanıdığı Jun. Babası, 13 yıl önce evdeki tüm takı ve parayı alıp annesinin en yakın arkadaşıyla kaçmış. Kızımızın öfkesi öyle büyük ki, bunu gözlerindeki ateşten ve yüzündeki durağanlıktan anlamak mümkün. Babasının ihanetinden sonra annesi kanser olmuş ve kızımız liseden sonra kendini çalışıp ailenin ihtiyaçlarını karşılamaya adamış. Bunca yıldan sonra babasının ölüm haberini alıyor ve büyük bir öfkeyle cenaze törenine gidip içinde yanan ateşi olduğu gibi babasının kaçtığı kadına püskürtüyor. Henüz bitmedi...

Babası tüm maddi birikimlerini çalması yetmezmiş gibi bir de 20 yıldır yaşadıkları evi beraber kaçtığı bu kadının üzerine geçirmiş. Vefat edince de kadın evi satacağını söyleyip evden çıkmalarını söylüyor. Üç kardeş, kızımızın arkadaşı Jun un evine taşınıyor. Kızımızın intikam ateşi iyice körükleniyor tabi.

Kızımız duyum alıyor ki, kadın evi satıp oğluna vermiş. Oğlu ise maddi sıkıntılar çeken bir şirketin Ceosu. Bunu duyunca o şirkette işe başlayıp intikam almaya karar veriyor. Bölümler ilerledikçe meselenin göründüğü gibi olmadığını, aslında oğlumuzun da bir kurban olduğunu görüyoruz. Çocukluğundan beri annesi tarafından yalnız bırakılmış ve yedi yıllık sevgilisi tarafından aldatılmış olan oğlumuz çok büyük yaralar taşıyor ruhunda.

Kızımız şirketteki sorunlarla başa çıkmasına yardımcı oluyor ama oğlumuzdan hazzetmediğini, pasif tavırlarından hoşlanmadığını sürekli dile getiriyor. Yani öyle sinsice yaklaşmıyor oğlumuza. Bu kadar dram yeter mi? Yetmez. Bir de oğlumuzu aldatan eski sevgilisi geri dönüyor tabi. Yaralı iki ruhun karanlıkta el yordamıyla ilerlemeye çalışırken birbirlerini bulmalarını ve yavaş yavaş kanayan yaralarını birlikte sarmaya başlamalarını izliyoruz. Ama çevrelerine ördükleri onca engelle bu hiçte kolay olmayacak.

Kızımızı daha önce Doctors, Cheese in the Trap, Weightlifting Fairy Kim Bok-Joo, Shooting Stars dizilerinde izlemiştim. Oyunculuğunu ve dizilerini seviyorum. 

Uzun süredir izlediğim en yaralı, kırgın ve yorgun karakterlerin olduğu diziydi. En son Nobody Knows dizisinde bu şekilde hissetmiştim. İki karakterimize de öyle üzüldüm ki... İnsanın alıp yaralarını sarası geliyor. Çok güzel bir diziydi. Kızımızın dobra ve net tavırlarını sevdim açıkçası. İnsanın canını acıtmasını iyi biliyor ama belki de ihtiyacımız olan şey budur.


10 yorum:

  1. Bu kız çok tatlı, diğer dizisinde severdim. Konu ilgi çekici görünüyor ama daha bugün başka bir diziye başladım, ne zaman bitiririm bilmiyorum. 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hüzünlü bir dizi seviyorsan bir şans ver. Ben beğendim diziyi. Kız gerçekten çok tatlı. Başkalarında ağzını doldura doldura konuşma şekli çok itici gelse de, bu kıza yakıştırıyorum. :) Sen neler izliyorsun?

      Sil
    2. İleride bakabilirim o zaman. :) Big Mouth'a başladım, tabii sırf Lee Jong Suk'u izlemek için. 🤭😄
      Demon Slayer animesine de başladım. Vaktim çoğalınca ne yapacağımı şaşırdım. :))

      Sil
    3. Big Mouth un videolarına çok rastladım, merakta ediyorum. Demon Slayer a sanki başlamıştım diye hatırlıyorum ama kaynadı arada demekki. :)

      Sil
  2. kızımızı seviyoz ivit, cheese trap de zaten en sevdiklerimden :) çok güzel diyon peki madem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cheese in the Trap te ki karakteri çok sinir bozucu ve bencildi. Karakterin hakkını vermişti. :)

      Sil
  3. Öyle güzel anlatmışsın ki, kesin izleyeceğim. :) Teşekkürler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene çok sevindim. Şimdiden keyifli seyirler dilerim. :)

      Sil
  4. Bugun BCP yayınınizi gördüm listemde ama baktim daha sonradan yayindan kalkmis. Teknik bir sorun mu var yoksa ben mi sizin yayinlarinizi gormuyorum?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yayını tekrar taslağa dönderdim o nedenle gözükmüyor. Yarın düzenleyip yayınlayacağım. :)

      Sil

Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)