Sayfalar

27 Aralık 2018 Perşembe

Kurtulan Kızlar - Riley Sager (Tanıtım ve Yorum)


Tüylerinizi diken diken edecek, sizi hop oturup hop kaldıracak bir kitap tanıtımiyla karşınızdayım.


Üç büyük katliamdan kurtulan üç kızımız var. Hani hafta sonu kampa yada bir av evine giden gençlerin teker teker öldürüldüğü korku filmlerinde hayatta kalmayı başaran kişiye atıfta bulunarak, medya bu kızlarımıza  Kurtulan Kızlar adını veriyor.

Birinci Kurtulan Kızımız; Lisa. Arkadaşlarıyla birlikte kaldığı yurt evinde yaşanan o korkunç katliama rağmen inadına hayata tutunan, üniversiteye devam eden, kitap yazan, kurban etiketini kabul etmeyip, inadına tv programlarına çıkıp yaşadıklarını anlatan biri.

İkinci kurtulan kızımız; Samantha.  Bir motelde çalışırken yaşanan katliamdan sağ kurtulan tek kişi. Lisa nin aksine gözlerden uzak kalmayı tercih ediyor. Yıllardır ortalıkta yok.

Üçüncü kurtulan kızımız ;Quiny. Çam Evde arkadaşlarıyla geçirecekleri bir hafta sonu planları büyük bir katliamla son buldu. Hayatta kalan kızımız yaralı bir şekilde ormanda kaçarken karşılaştığı polis tarafından kurtarıldı. Olanları bir türlü hatırlayamıyor.





Aradan on yıl geçti ve Quiny hayatını düzene soktu. Yaptığı pastaları, tatlıları paylaştığı bir bloğu ve avukat bir sevgilisi var. Ne zaman eski karanlıklarda boğulmaya başlasa, hala görüştüğü hayatını kurtaran polis Coop sayesinde kendini toparlıyor. Taki, birinci kurtulan kızımız Lisa nin intihar haberi bomba gibi ortaya düştüğünde ve kayıplara karışan ikinci kurtulan kızımız Sam, Quiny nin kapısında belirdiğinde işler karışana kadar. Quiny, aslında hayatının ve kurduğu düzenin pekte gerçeği yansıtmadığını yavaş yavaş fark etse bile bunu inkar etmeye devam ediyor. Asıl Lisa nin öldürülmüş olduğu kesinleşince korku ve öfke kurtulan kızlarımızın dengesini dahada bozuyor.

Bir yandan da, Çam Ev de neler olduğunu kısa bölümler halinde okuyoruz. Lisa yı kim öldürdüğü? Sam kim ve nasıl biri? Quiny neden on yıldır Çam Evde yaşananları hatırlamamak için elinden geleni yapıyor?  




Aslında kitap baştan sona rahatsız ediciydi. Bence okuyucuyu bu denli rahatsız edebilmek de büyük bir başarı. Psikolojik bunalimlar, inkar, öfke patlamaları o denli olasılık dahilindeydi ki, bu beni rahatsız etti. Kitap boyunca kimsenin masum olmadığını yavaş yavaş anlıyoruz. Travmalar ardında her daim yıkımdan izler bırakır. Bazen bir toz bulutuyla sıyrılabilirsiniz işin içinden, bazen ise dev gibi harabelere mahkum olursunuz. Her ne kadar siz bu etkiyi görmezden gelmek isteseniz bile.



Okurken beni bu denli huzursuz ettiği için kitaba dört puan vermekte kararlıydım. Ta ki finalde beni bu denli şaşırtana kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)