Sayfalar

14 Aralık 2023 Perşembe

Cam Şato 1 - Sarah J. Maas (Kitap Tanıtım ve Yorum)

Aslına bakarsanız aylardır kitap okuyamıyorum ama geçen hafta kuzenim benden okumak için kitap isteyince o kitaplığın karşında okumayı ne kadar özlediğimi fark ettim. Resmen burnumda tüttü. Hemen yarım kalmış çerezlik bir kitabım vardı onu tamamlayıp Cam Şato serisine el attım. (Bu arada serinin dördüncü kitabına başlıyorum. Üçüncü kitabı ayrı bir beğendim.) Gelelim serinin ilk kitabının tanıtımına:

Sekiz yaşındayken, Suikastçılar Kralı tarafından ölmek üzereyken bulunup bir suikastçı olarak eğitilmiş olan kızımız Celaena, Adarlan ın en kötü şöhretli suikastçısıdır. Ta ki bir yıl önce ihanete uğrayıp yakalandığından beri Endovier tuz madenlerinde çalıştırılıyor. Ama bugün farklı, bugün ona madenlerden ayrılırken farklı biri eşlik ediyor; Kraliyet Muhafızı Chaol. Beklenmedik bir anda kendisini Veliaht Prensin karşısında buluyor. Prens Dorian ın kızımıza bir teklifi var. Zalim kral kirli işlerini yaptıracağı bir suikastçı arıyor ve bu ulvi görev için Cam Şatoda ufak bir yarışma düzenleyecek. (Açlık Oyunları başlasın...) Prens kendisinin himayesinde bu yarışmaya girip kazanırsa dört sene sonra kızımıza özgürlüğünü vaat ediyor. Yalnız ünü ülkenin sınırlarını aşsa da farklı bir isimle yarışması gerekli.

On yıldır büyüyü yasaklamış olan Kralın zalimliği insanoğlu ile sınırlı değil. Büyünün içinde yaşayan feyler, periler, ruhlar, gulyabaniler gibi pek çok canlıya savaş açıp onları yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda bırakmış. Hala kanında büyüden bir parça taşınlar var. Ama kendileri bile büyüyü unutmuş durumda. Uzun bir yolculuğun ardından Cam Şato nun yer aldığı şehre varıyorlar. Kısa süre içinde birbirinden tehlikeli görünen kişilerle bir arada antrenman yapmak ve kendini elemelere hazırlamak zorunda kalıyor. Bu sırada saray içinde dönen olayları gözlemlemek ve yüzbaşı Chaol u yakından tanıma fırsatı buluyor. Bu duruma Prensin renkli kişiliğini de ekleyelim.

Sarayda bir şeyler döndüğünü kısa süre sonra anlıyoruz. Vahşi şekilde katledilmiş olarak bulunan hayvan ve insan cesetleri gizli tutulmaya çalışılsa da dedikodular önü alınamaz bir sel gibi hızla yayılıyor. Sıradaki kendisi olabilir. Kızımız tetikte olmalı. Krala karşı, prense karşı, yüzbaşıya karşı, rakiplerine ve prensin sayısız aşıklarına karşı...

Yarışma tüm vahşiliği ile devam ederken yarısı yenmiş ceset haberleri hız kesmeden devam ediyor. Sonra Fey bir prensesin ruhu gelip kızımıza uyarıda bulunması aslında büyünün hala ortalıkta kol gezdiğinin kanıtı. Yarışma kazanılmalı. Ne pahasına olursa olsun.

Öncelikle, beni rahatsız eden konu; aşk üçgenini bir kenara bırakın, baş erkek karakterimizin prens mi, yüzbaşı mı olduğunun belirsiz olması ve kızımızın iki karaktere de boncuk dağıtması. Ayrıca Fey bir prensesin ruhu gelip kızımıza '' bu yarışmayı kazanmalı ve ortalıkta kol gezen karanlığı yok etmelisin'' diyerek seçilmiş kişi olduğunu söylemesi tam bir klişeydi işte. Kızımıza bunu söylemek yerine onu bu görev için ateşleyecek -belki kızımızın geçmişine dair- bilgiler verebilirdi. Nedense bu konuşma bana fazla sıradan gibi geldi. Ne yapılması gerektiğini söyleyenler yerine, daha gizemli akıl hocaları tercihimizdir. :)

Bunun dışında akıcı ve güzel bir kitaptı. Kralın bir haltlar karıştırdığı belliydi. Kızımız kitaplara gömülüp araştırma yaparken edindiği bilgiler neticesinde parçalanarak ölenlerin katilinin kim olduğunu hemen anladım. Ülkenin ismi Adarlan olsa da her defasında Ardahan şeklinde okuma isteğimi bastıramıyorum. Fox karakterini sevdim. Muhtemelen devam kitaplarında tekrar karşımıza çıkacak.

Ayrıca on sekizinde ünlü bir suikastçı, yirmisinde bir yüzbaşı kulağa pek inandırıcı gelmiyor. Şu karakterler en azından 22-24 yaşında olsa daha iyi olmaz mı? Hayır yani dünyayı hep bu gençlik mi kurtaracak? :)))

6 yorum:

  1. Keyifle okudum. Akıcı ve maceralı kitapları seviyorum ama karmaşık aşk konusu ve klişeler olunca pek heyecanı kalmıyor. Daha gizemli olmasını tercih ederim ben de. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok akıcı ve bol maceralı bir seri. Özellikle üçüncü kitabı daha çok beğendim. Serideki tek rahatsız edici konu aşk bence. Onun dışınca akıp gidiyor. :)

      Sil
  2. yani okunur diyosun tavsiye ediyosun de miii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şuanda beşinci kitaba başlıyorum seri ilerledikçe daha iyi oluyor. İlk başka kızımızın kararsız tavırlarına kızsam da kurgu güzel ve sürüklüyor insanı. :)

      Sil

Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)