Sayfalar

1 Ekim 2023 Pazar

(BCP - Eylül) Korku - Stefan Zweig (Kitap Tanıtım ve Yorum)



 BCP (Blogları Canlandırma Projesi) kapsamında iki yılı arkamızda bıraktık ve üçüncü yılın sonuna yaklaştık. Bu yıl da etkinliğimize devam ediyoruz. Etkinlik için her ay bir tema belirliyoruz ve o temaya uygun film-dizi-kitap üçlüsünden en az birini izliyor-okuyoruz. Ay sonunda yorumlarımızı yayınlayıp, birbirimizin bloglarını ziyaret ederek trafiği ve aktifliği arttırmayı planlıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayın. Etkinliğe katılmak isterseniz yorumlarda belirtin. :) (Etkinliğe katıldıysanız diğer üyelerin yazılarına yorum bırakmayı unutmayın.)  Eylül ayının teması ise Gotik ve Gerilimdi. Bu tema kapsamında ben de Stefan Zweig den Korku kitabını okumaya karar verdim.
Gelelim konusuna;
Aslında evli ve iki çocuk annesi olan Bayan Irene gizli aşığının evinden her ayrıldığında hissettiği o müthiş korkuyu tekrar hissediyor. Yalnız fark edilme ve biriyle karşılaşma korkusu bu kez boşuna değil. Sevgilisini elinden aldığını iddia eden bir kadınla yaşadığı karşılaşma kanını donduracak kadar korkutuyor onu. Ardından bu ilişkiyi bitirmek istediğine dair sevgilisine yazdığı mektup, sitem ve özlem dolu bir cevapla geri dönüyor. Birilerinin onu bu denli istiyor oluşu ve ona muhtaç tavrı Bayan Irene nin bu oyunu devam ettirme isteğini körüklüyor. Lakin bu durum fazla uzun sürmüyor. Çünkü daha önce karşılaştığı kadınla tekrar karşılaşıyor. Şimdiye kadar çabalamadan sahip olduğu hayatı kaybetme korkusu öyle büyüyor ki kabus dolu geceler geçirmeye başlıyor. Bu korkuyla kendini eve kapattığında şimdiye kadarki şatafatlı yaşamının aslında ne kadar yüzeysel olduğunun farkına varıyor. 
Aslında kitabın başından itibaren şantaj mevzusunda bir dalavere olduğunu düşünüyordum ama böylesini beklememiştim. Güzel ve akıcı bir kitaptı. :)

Alıntılar ise;

  • Kendi bakışlarındaki güvensizliği görme korkusuyla aynaya bakmaya cesaret edemiyordu.
  • Bir an kapının ardında durup merdivenden inip çıkan var mı diye kulak kabartıyordu. Fakat dışarıda korku, pençesini geçirmek için sabırsızlanarak onu beklemekte oluyordu ve yüreğini öyle bir güçle sıkıştırıyordu ki, birkaç basamağı inene kadar nefesinin daraldığını, zorlukla topladığı gücünün tükendiğini hissediyordu.
  • Fakat fırtına veya bunaltıcı sıcak kadar, havanın durgunluğu da insanı rahatsız edebilir, aynı şekilde ılımlı bir mutluluk da talihsizlik kadar kışkırtıcı olabilir ve isteksizlik çeken pek çok kadın için, umutsuzluğun getirdiği sürekli bir doyumsuzluktan daha tekinsizdir. Tokluk da açlıktan daha az kışkırtıcı değildir.
  • Şimdi macerayı ilk kez gerçek bedeli olan tehlikeyle ödemek zorunda kaldığında da pintice değerini hesaplamaya başladı. Kaderin şımarttığı, ailesinin nazlı yetiştirdiği, refahtan neredeyse isteklerini yitirmiş bu dayanıksız kadına karşılaştığı ilk sıkıntı bile fazla gelmiş gibiydi. 
  • Tehlikenin doğurduğu korku, içinde tuhaf bir çekim, ürpertici bir haz karıncalanması başlatmıştı bile, bu parmaklarım bir hançerin soğuk ağzına sürmek veya bir namlunun, içinde ölümü barındıran kara ağzına bakmak gibi bir duyguydu. Maceranın ürperticiliği Irene’nin korunmuş yaşamında alışkın olmadığı bir şeydi, bu duygu onu şimdi bir oyun gibi çekiyordu; sinirlerinde harika bir gerilme, kanında elektrikli bir kıvılcımlanma hissediyordu.
  • İlk kez duyduğu bu varoluş korkusuyla ortaya çıkan fazlasıyla gecikmiş bir suçluluk duygusu içinde, kocasının sadece toplumsal varlığını yüzeysel biçimde tanıdığını kendine itiraf etmek zorunda kaldı. 
  • Şimdiye kadar hep, varlıklı çevrelerin şen insanları arasında, hareketli bir sosyal ortam içinde, aslında sadece kendisi için yaşamıştı; fakat şimdi, kendi evinde hapis kaldığı şu bir haftadan beri onlardan uzak durmakta zorlanmıyordu, aksine bu avare insanların boş eğlencelerinden tiksinmeye başlamıştı ve ilk kez hissettiği bu güçlü duyguları ister istemez daha önceki eğilimlerinin yüzeyselliğiyle karşılaştırıyordu.
  • Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
  • Belki de insan… en büyük utancı… kendine en yakın hissettiklerine karşı duyar.


16 yorum:

  1. Zweig okumayı sevdiğim yazarlardan. Çoğu kitabını da okumuşumdur. Bu kitap da okuduklarım arasında. Alıntıları okuyunca kitap tekrar gözümde canlandı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zweig in dili ve anlatımı çok akıcı. Bu nedenle okuyucuyu kitaba kolay bağlıyor. :)

      Sil
  2. Yazarı hiç okumadım. Bu kitabın konusu da hiç benlik değil. Seçtiği konular yüzünden yazarı okuma isteğim olmuyor pek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Karakterlerin yaptıkları etik değil ama yazar karakterin hissettiği korku ve gerilimi çok iyi anlatmış. :)

      Sil
  3. Korku gerilim okuyamam ama yazar zweig ise deneyebilirim aslında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitap için psikolojik gerilim diyebiliriz. Kısa bir kitap olduğu için şans verebilirsin. :)

      Sil
  4. Stefan Zweig kitaplarını, anlatımını severek okuduğum bir yazar. Bu kitabını okumamıştım. Alıntılar ilginç bir kitap izlenimi veriyor.
    Üst yazıda "belirlenen temada film, dizi, kitap üçlüsünden en az birini seçerek okuyoruz" deniyor. Önceki açıklamalardan kendi yazdığımız bir tür de olabiliyor diye biliyordum. Gerilim konulu bir yazımı bu aya denk getirdim. Kurallara aykırı davranmadım umarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç sorun değil. Daha önce bu şekilde yazılar paylaşan arkadaşlarımız da olmuştu. Kabulümüzdür. :)

      Sil
  5. Çok ilgi çekiciymiş. Okumak istiyorum ben de. Ellerinize sağlık güzel bir yazı olmuş. Bu aralar o kadar yoğundum ki hepten unutmuşum bcpyi. Görünce ben de yazıyordum dedim. Zaman aralıkları bazen olduğundan daha uzun geliyor insana. Bende de öyle oldu bu birkaç ayda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Tekrar bekleriz aramıza. :)

      Sil
  6. Zweig okumayı çok seviyorum ama bunu okumadım henüz. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de sıradaki Zweig kitabım hangisi olsun diye düşünüyorum. :)

      Sil
  7. oooo okunurmuş piku :) zweig hafif yazıyor okuması kolay ve öyküleri de hep kısa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet okuması kolay. Duyguları iyi yansıtıyor. :)

      Sil
  8. Zweig tek solukta okunacak kitaplar yazıyor. Bu kitapta bir kahve yanında hemencecik okunan eserlerinden. Alıntılara bakınca gözümden kaçan şeyleri de tekrar okumuş oldum Ellerine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet dili çok akıcı, bir solukta okunuyor. :)

      Sil

Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)