Sayfalar

24 Mayıs 2020 Pazar

The Victim's Game ve House M.D. (Dizi Tanıtımı)




The Victim's Game (1 Sezon)


Konusu; Asperger sendromu olan bir adli tıp uzmanının, araştırdığı bir olay yerinde, kızına dair bir ipucu bulmasıyla olayı kendi imkanlarıyla araştırmasını anlatıyor. Asperger sendromu nedeniyle diğer insanlar tarafından dışlanan adlı tabibimiz, işin iç yüzünü öğrenmek için bir muhabirle birlikte araştırmaya koyuluyor. Yeni cesetler, yanlış isimler ve yeni ipuçları... Ve katilimiz kurbanlarının son dileklerini yerine getiriyor.
 Konuyu görünce başlayayım dedim. Çin yapımı olduğunu bilmiyorum. Benim için fark etmiyor gerçi.

Ama şunu söyleyeyim bu diziyi herkes izleyemez. Çürümüş cesetler, intihar olayları var. Herkesin midesi kaldırmayabilir.

Dizinin soğuk bir havası var ama ruhsuz değil. Ben beğendim. Cinayetler için yapılan planlama çok iyiydi. Finali de tatmin ediciydi. Bir göz atın derim.




House M.D. (8 Sezon)

Yıllar önce başlamıştım ama bitirdiğimi hatırlamıyorum. Bu sene tekrar izledim.

House; bir dahi olmasının yanında, iyiliğe ve fedakarlığa inanmayan, bu tür davranışların altında bencil sebeplerin olduğunu iddia edip, bunu ispat etmek için ahlaki ve yasal kuralları hiçe saymaktan çekinmeyen huysuz bir doktor.Ona göre ''herkes yalan söyler''.  Geçmişte yaşadığı bir olay sebebiyle o bir ilaç bağımlısı. 

Çalıştığı hastanede bir tanı bölümü (hastalık sebebi bulunamayan hastalara tanı koymak için) kuruluyor. Kendisi bölümün başında ve altında çalışacak dört doktor seçip işe koyuluyor. Her bölümde bir hastaya tanı koymak için kollar sıvanıyor, kurallar çiğneniyor, haylazlık ve huysuzluk yapılıyor bol bol. 

House karakterinini iyiliğe karşı tutumuna uyuz olsam da, zekası ve kurnazlığıyla kendini sevdiriyor. Bazı  bölümlerde öyle bencil davranıyor ki, böyle bir karakter hayatımda olsa, onu hayatımdan çıkarmak konusunda hiçbir pişmanlık hissetmezdim diye düşünüyorum. 
Ama  yegane arkadaşı olan Wilson la birbirlerini uyuz etme çabaları görülmeye değerdi.

Dizide nedenine hala emin olamamakla birlikte Allison karakterine fazlaca uyuz oldum. Masum ve iyi  gibi görünse de, bence fazla kurnaz ve hesapçı bir karakterdi. Bu iki yüzlülüğü dizi boyunca beni sinir etti.

(Ayrıca bildiğiniz üzere ülkemizde Hekimoğlu adıyla uyarlandı bu dizi. İyidir, kötüdür bir şey demeyeceğim. Sadece ilk bölümüne baktım. Noktasına,virgülüne kadar aynıydı yabancı yapımıyla. Bu biraz üzdü. Bir de Hekimoğlu karakterinindeki oyuncu bana fazla sempatik geldi. House un o aykırı tarzını ve huysuzluğunu nasıl oturtacaklar -ya da oturttular- bilmiyorum.)


Yakında gelecek film postunda görüşmek üzere... :) Hayırlı Bayramlar hepinize.

(Resimler alıntıdır.)

14 yorum:

  1. House M. D. severek izlemiştim bu diziyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. House un kurnazlığı ve yaramazlığı insanı güldürüyor. ☺️

      Sil
  2. Hekimoğlu'nu bizimkiler izlerken göz attım, izlemesi keyifliydi. :)
    House M.D. izlemediğim için kıyaslama yapamıyorum tabii. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bir göz atmak istiyorum devamına ama bölüm süreleri gözümü korkutuyor.😳

      Sil
  3. Bekarken kuzenimle gerilim filmlerine cok bakardik. Evlendikten sonra o isler pek yurumedi simdi konu olarak merak etsemde beni durtuyorlar bak.diye ama bir yanimda tedirgin olup bakamiyorum. Sanirim ozledim ama cesaretim yok. Merak ettim dogrusu ilk diziyi durtuluyorum suan ama kaldim yine kendimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok fazla gerilim yok aslında. Daha çok polisiye ağırlıklı. Yalnız bir kaç ceset sahnesi bazılarını rahatsız edebilir. Tavsiye ederim. ☺️

      Sil
  4. İkisi de çok güzel duruyor😍

    YanıtlaSil
  5. Sanırım bu gece izleyeceğim bir şey bulduuumm 😍

    YanıtlaSil
  6. The Victim's Game benim de listemde, House candır zaten :)

    YanıtlaSil
  7. Ay ben House'u izlemeyi çok istiyordum, bu gönderiyi görünce tekrar aklıma geldi not aldım :) Eline sağlık!

    YanıtlaSil

Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)